Amaç ve Hedefler

Bu çalışmanın temel amacı Havran-Balıkesir Fay Zonu’nda kurulacak GNSS ağı ile

  • Bölgenin güncel hız ve gerinim alanının,
  • Segmentlere ait güncel kayma hızlarının,
  • Jeodezik deprem tekrarlama periyotlarının,
  • Asismik hareketlerin olup olmadığının,
  • Literatürde zonun geç Holosen döneminde 1000 yıllık ortalama yineleme aralığı olduğu fakat 2000 yıldır yüzey kırığı oluşturan bir deprem olduğuna dair bir kanıt bulunmaması nedeniyle, bölgedeki faylarda biriken gerinimin ne kadar büyüklükte bir depreme neden olacağının belirlenmesi amaçlanmaktadır.
  • Jeodezik deprem tehlike haritaları üreterek hem bilimsel çalışmalara hem de çeşitli kurum ve kuruluşların planlamalarına referans ve altlık oluşturmayı amaçlamaktadır.

Yapılacak çalışmanın hedefleri:

  • Projenin ana hedefleri; GNSS tekniği yöntemi sonuçları ile bölgeye ilişkin hız alanı bilgisi, bölgenin gerinim (yamulma) hızı (strain rate) değerleri, fayın kilitlenme derinliği ve fay üzerindeki kayma hızları, çalışma bölgesinde mevcut olan aktif faylar boyunca meydana gelen kabuk deformasyonu haritalanacaktır.
  • Oluşturulacak olan ağın bölgede nokta sıklığını ve veri homojenliğini arttıracak olması sebebiyle proje kapsamında yapılacak ölçmelerle ve ilerleyen yıllar içerisinde ölçmelerin devam ettirilmesi ile bölge ve ülke sismotektoniğine hizmet etmesi öngörülmektedir.
  • Günümüzde sismolojik yöntemlerle üretilen deprem tehlike haritaları gerek katalogların eksiklikleri gerek depremlerin çok uzun tekrarlanma aralıklarına bağlı olarak birçok bölgede yetersiz kalmaktadır. Sadece katalog verilerine dayalı olarak yapılması öngörülen deprem tehlike haritalarının, jeodezik yöntemlerin de eklenerek geliştirilmesine katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir.
  • Proje kapsamında oluşturulması hedeflenen sismotektonik haritalar ile çalışma alanındaki fay segmentlerinin üzerinde meydana gelen aletsel ve tarihsel dönem deprem etkinliği çıkarılacaktır. Bu sayede bölgedeki fayların hangileri üzerinde sismik etkinliğin yoğun olduğu, odak mekanizma çözümleri üretilmiş depremlere göre bu fayların günümüzdeki davranış şekilleri ve gerilim yönleri yorumlanacaktır. Hangi segmentler üzerinde sismik aktivitenin zayıf olduğu ve sismik boşluk içerdiği sismotektonik haritalarla beraber Sözbilir vd., 2016’da yayınlanan paleosismolojik veriler ışığında değerlendirilecektir. Elde edilen bulgular, bu çalışmada elde edilmesi hedeflenen jeodezik gerinim yönleri ve jeodezik deprem tekrarlanma periyotları ile karşılaştırılarak yorumlanacaktır.